Nasreddin Hoca bir gün pazara gidiyormuş. Çocuklar hocanın etrafını sarmışlar. Hep bir ağızdan bağırmaya başlamışlar. Kimisi "Hoca bana çakı al!", kimisi "Hocam bana şeker getir!", kimisi "Hocam bana düdük al!" diye bağırıp dururken, çocuğun biri cebinden bir on kurus çıkarmış "Hocam, bana lütfen bir düdük alabilir misiniz acaba? Size zahmet olacak ama..." demiş. Nasreddin Hoca on kurusu almış, kuşağına sokmuş, yola düzülmüş. Akşam olmuş, Hoca öteberisini almış, pazardan dönerken çocuklar yine etrafını sarmışlar, "Hocam benim çakı nerede?", "Hocam benim şekeri aldın mı?" derken Hoca elini kuşağına atmiş, bir düdük çıkarmış ve "Parayı veren düdüğü çalar" demiş.